Ben bugün
Bursaspor’un kamp değerlendirmesini yapmak istemedim.
Türkiye’de birçok kulübün kamp için tercih ettiği
Bolu’nun şirin ilçesi
Gerede’den bahsetmek istiyorum.
Nüfusu yaklaşık 35 bin.
Dağın eteklerinde kurulmuş bir yerleşim alanı.
Bursa’nın dağ köylerinde bulunan
Keles, Orhaneli, Harmancık, Büyükorhan gibi dağ bölgesinde kurulmuş ilçeleri. Ama bugüne kadar ilçeleri yönetenlerin akıllarına
spor tesisi yapmak hiç gelmemiş ne yazık ki!..
Ancak
Bolu ve ilçeleri turizmin yanı sıra başka alanlarda da geliştirmek için önemli adımlar atmış.
Futbol turizmine yönelmişler.
Çam ormanlarının içerisinde oteller yapmışlar.

İlçenin içinde ise bir çok otel var.
Kış turizminde ise burası,
uluslararası kayak koşu yarışmalarının yapılacağı parkura sahip. Ayrıca
bisiklet ve kros için yaylalarda birden fazla alan var.
Aslında beni şaşırtan nedir biliyor musunuz?
Buradaki oteller kış turizmi ile yetinmemişler.
Orman içerisindeki müsait olan alanlara birbirinden güzel sahalar yapmışlar.
Örnek verecek olursam;
Bursaspor’un kamp yaptığı
The Sign Oteli’nin iki sahası var.

Birisi takımların antrenman, diğeri ise hazırlık karşılaşması yapabilmesi için...
İkisinin de zemini harika.

Buradaki antrenmanları izlerken inanın insan büyük keyif alıyor. Halı gibi zeminde çalışmak, sanıyorum futbolcuları da mutlu ediyordur.
Bu arada
Bursaspor’un
52 Orduspor FK ile maçının oynadığı
Koru Otel sahasının zeminin berbat olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Burada oturmuş antrenmanı izlerken,
Bursa’da
Uludağ’ımız varken bizde böyle tesisler neden yok, diye düşündüm.
Sonrasında çok üzüldüm.
İnanın, bir zamanlar
Uludağ, Türkiye’nin gözbebeği idi.
O yıllarda Birinci Lig'de ve İkinci Lig'de olan takımlar
Uludağ’a gelerek sezona hazırlanırlardı.
Uludağ’daki otel sahipleri birleşip buraya futbol alanları yapmayınca kulüpler yavaş yavaş
Bursa’dan kaçtı. Tesisleşmeye önem veren
Bolu, Afyon, Erzurum, Kocaeli gibi yerlere yönelmeye başladı.
Şimdilerde birçok
Süper Lig kulübünün tercihi ise
Avrupa oluyor ve ülkenin milyonlarca dövizi yurt dışına gidiyor.
Bu nedenle
Bursa’da yer alan otellerimizin
Uludağ’da tesisleşme ve kamp merkezleri yapmak için harekete geçmesinin şart olduğunu düşünüyorum.
Özellikle Uludağ Alan Başkanlığı'nın,
Bursalı siyasilerin de devreye girmesiyle tesisleşmeye izin vereceğini düşünüyorum.
Bursaspor’da Başkan
Enes Çelik’in yeniden gündeme getirdiği
Kendir Yaylası, Uludağ’da yer alan yıllarca tesis yapımı için dillendirilen
Yılanlıkaya’nın oradaki düz alanlar tesisleşmeye çok uygun.
Herhalde buraya yatırım yapabilecek iş insanları gerekiyor.
Ben Bursa’da çok sayıda iş insanının ve otelcinin olduğuna inanıyorum.
ALTINORDU YENİŞEHİR’İ KAPATTI
Altınordu Kulübü’nün
Yenişehir’de yaptığı bir tesis vardı.
Geçtiğimiz günlerde, kabuk değiştirmeye hazırlanan
Altınordu buradaki tesisinin yerini satmış. Buradaki bölümün teknik direktörlüğünü yapan ve Bursa’daki altyapı potansiyelini iyi bilen
Ceyhun Kurtlar boşa çıkmış.
Bursa’nın en alt yaş gruplarıyla ilgili olarak detaylı bilgiye sahip olan bu arkadaşımızın
Bursaspor’da değerlendirilmesini çok arzu ediyorum. Kendisi ile birkaç kez
Eskimeyen Kramponlar'ın kurucusu olan Bursasporlu eski futbolculardan
Mehmet Ceylan'ın yerinde karşılaşmıştık.
Bursa’da özellikle 10 yaş grubunda inanılmaz yetenekli futbolcuların olduğunu söylemesi beni mutlu etti.
Anlatırken
Bursa’nın bir futbol kenti olduğunu, yıllarca altyapıyla ilgilenen birisi olarak bir kez daha anladım.
Enes Başkan ve yönetimi bu konuda neler düşünür bilemiyorum.
Ceyhun Kurtlar'ın bulduğu oyuncular
arasında Zeki Çelik, Ravil Tagir ve
Batuhan Kör gibi isimlerin de bulunduğunu belirtmek isterim.
Yorumlar