Geçen sezonun son 7 haftasında Pablo Martin Batalla’nın koltuğuna oturduktan sonra yaptığı açıklamalar, benim Adem Çağlayan’a sempati beslememe neden olmuştu.
Coşkulu oynayan, önde basan vs… bir Bursaspor vaat etmişti,
Çağlayan.
Geçen yılki kadro O’nun eseri olmadığı için son 7 maçtaki
futbol ve sonuçları ona rücu etmedik.
Ama bu yılki 7 maçla ilgili faturayı tamamen O’na kesiyoruz.
Ligin ilk 5 maçındaki futbol bize umut vermedi. Adem
Çağlayan’ın dediğinin de tam tersi oynadı Bursaspor.
Üstelik biz fikstür avantajı var; Yeni Malatya, Mersin İY, Adanaspor bu ligin yolcuları falan dedikçe; Çağlayan ‘Zor grup, bu ligde herkes herkesi yener, fikstür avantajına ben katılmıyorum’ gibi tuhaf açıklamalar yaptı.
Malatya maçında soyunma odasında maç öncesi konuşması yapıyor;
futbolcular omuz omuza vermiş halka yapmış O’nu dinliyor; O kimseyle göz teması
kurmuyor, yerlere bakıp volta atıyor, konuşuyor.
Maç sonrası kameralara konuşuyor, gözleri yerde, başı eğik
vs.
Bunlar O’nun için ciddi iletişim hataları. Bir liderin yapacağı
işler değil. Bunları Isparta maçı sonrası canlı yayınlarda söyledim.
Bunlar Çağlayan’da eleştirdiğim saha dışı konulardı.
SAHA İÇİNDE BURSASPOR'UN KARAKTERİ NEYDİ, ANLAYAN VAR MI?
Saha içinde de çok eleştirdim.
Ligin ilk 5 maçını, o maçlardaki futbolu ve skoru; Adem Çağlayan
için karne oluşturmakta erken maçlar olarak tanımladım.
Bu 5 maçta da Bursaspor ne oynadı? Skor aldı ama futbol
felsefesi, taktiksel gelişim, oyun stratejisi vs. bizlere net bir mesaj
veremedi.
Ama sesimizi çok yükseltmedik, zira O’na ve futbolculara
zaman vermek gerekiyordu.
Lakin 7 lig, 2 de kupa maçı oynayan bu takımda, futbol olarak
endişe duymamız gereken işaretler gördük.
Bu işaretleri gördükten sonra geleceğe de umutlu bakamadık.
Dolayısıyla, Adem Çağlayan söz verdiğini yapamadı.
Söylediği ile yaptıkları örtüşmedi.
SÜPER LİG YOLCUSU BÖYL Mİ OYNAR?
Isparta maçında kötü oyun ve mağlubiyet sonrası Kırklareli’nde de kötü oyun ve mağlubiyet, yolların ayrılması için yeterli oldu!
Düşünün, dönüş maçı olarak gördüğümüz Kırklareli’nde koca
bir ilk yarıda kaleye bir tek şut atabildik o da çerçeveyi bulmadı.
Koca bir sıfır oynadı iki takım da…
Kırklareli takımı zaten bu maça kadar bir kez kazanabilmiş.
O da ligin 2.haftasında evinde Adanaspor’u yenmiş.
Böyle bir takım, ilk yarıda Bursaspor’dan öyle çekindi ki,
ama baktı Bursaspor’da bir şey yok. İkinci yarıya biraz cesur başladı,
49.dakikada Bursalı Fehmi ile golü buldu.
Adem Çağlayan, Hamza Gür ile ikinci yarıya başlamıştı,
60.dakikada Musa Çağıran, Tunahan Ergül, Emrehan Gedikli hamlelerini yaptı.
Bu hamleler sonrası Bursaspor biraz silkindi ve ofansif
olarak üretken olmaya başladı.
Bu anlarda da Sertaç Çam ile beraberlik golünü buldu.
Kazanmak için bastırdığı anlarda savunmada boşluklar
bıraktı. Kırklareli hızlı çıkışlarla birkaç pozisyon buldu. Ancak galibiyet
golüne 90+3.dakikada ulaştı.
Bu maçın taktiksel olarak, stratejik anlamda, diziliş vs. yorumunu
yapmaya bile gerek yok.
Süper Lig yolcusu olan Bursaspor’a yakışmadı.
Hele hele maçtan sonra Adem Çağlayan bir açıklama yaptı ki, Pazartesi
günü Bursaspor aslında O’nun için bitmiş. Gerekli yerlere istifasını bildirmiş.
Ama bir galibiyetle veda etmek istemiş vs.
Eğer böyleyse, gelecek günlerde tartışıp konuşmamız gereken
çok ciddi meseleler var.
Hepimizin kafasında çok ciddi soru işaretleri var.
Birini sorayım burada; Isparta maçının çıkışı olan pazartesi
günü Bursaspor bittiyse Adem Çağlayan için Kırklareli’de takımın başında ne işi
vardı Çağlayan’ın, Enes Başkan?
VE CAN SIKICI BİR SORU DAHA; BU KADRO YETERLİ Mİ?
Sonuçta, bu sezonda Adem Çağlayan’la Bursaspor futbol adına güzel izler bırakmadı.
Bundan sonraki haftalarda eğer futbol olarak yukarı
çıkarsak, bu teknik kadroya bir eksi daha yazacağız.
Ama benim beynimi kurcalayan bir soru daha var?
Bu kadro, Bursaspor’u bu ligden çıkartacak yeterlilikte mi?
Özellikle bu kadronun içindeki bazı futbolcular Bursaspor
formasının oyuncuları mı?
Adem Çağlayan mı çok hafif kaldı, bu kadromu yetersiz?
Göreceğiz.
Yorumlar